İnert Silika Taşıyıcı Türevlerinden; Kozmetik, İlaç ve Gıda Endüstrileri Alanında Biyolojik Olarak Kullanılabilir Bir Silisyum Kaynağına
EYTELIA, Belçika merkezli sağlık ve esenlik alanında silisyum bazlı ürünler geliştirme ve üretme konusunda Avrupa lideri olan firma olup, silisyumu bağ dokusu üzerindeki olumlu etkisi ile insan vücudunun işleyişinde ve yapısında önemli bir unsur olarak kabul etmiştir. 2021’de yüksek biyolojik kullanılabilirlikte SOLID Silicium adını verdikleri özel içeriğe sahip gıda takviyelerini yaratmıştır. Firmanın “We are silicium” (Biz Silisyumuz) sloganı, silisyumun insan vücudunun işleyişi ve yapısı üzerindeki olumlu etkilerine olan inancını yansıtmaktadır.
Yaklaşık 25 yıl boyunca Eytelia tarafından üretilen Mesoporosil, bozunabilir mesoporöz silika tabanlı bir malzemedir. Mesoporöz silikalar büyük aktif yükleme kapasiteleri sunmanın yanı sıra, biyoaktif bileşiklerin kontrollü salınımını yönetmek için daha iyi farmakogalenik ve kinetik yaklaşımlar sunmkta ve işlevsellik kazandırıldığında, kontrollü salınımı daha etkin bir şekilde sağlamaktadırlar. Mesoporosil’in yüksek spesifik yüzey alanı, düzenli ve ayarlanabilir gözenek boyutu ile büyük gözenek hacmi gibi özellikleri ilgi çekicidir. Ayrıca, dayanıklı bir yapıya sahip olduklarından gıda, kozmetik ve eczacılık gibi birçok alanda geniş kullanım potansiyeline sahiptirler.
Mesoporosil mikron boyutunda bir yapıdır. Gözenek boyutu, gözenek çapı, spesifik yüzey alanı ve parçacık boyutu gibi parametrelerin ayarlanabilmesi nedeniyle, katı dozaj formlarının formülasyonunda kullanılır, aktif farmasötik bileşenlerin işlenebilirliğini, stabilitesini ve salım özelliklerini geliştirir; bitmiş dozaj formlarının raf ömrünü iyileştirir. Bu nedenle gıda, nutra ve farmasötik uygulamalarda eksipiyan olarak yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Silisyum, yerkabuğunda oksijenden sonra en yaygın bulunan elementtir. Cilt, eklem, kıkırdak, kemik gibi bağ dokularında olumlu etkileri klinik çalışmalarla doğrulanmıştır. 1970’lerden beri, silisyum eksikliğinin anormal kemik ve kıkırdak gelişimiyle ilişkili olduğu bilinmektedir. Araştırmalar, silisyumun cilt yüzeyi, cilt mekanik özellikleri ve tırnak sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağladığını göstermiştir. Bu etkiler, silisyumun kolajen sentezini (özellikle tip I kolajeni) teşvik etmesi, enzim aktivasyonunu artırması, bağ dokularında çapraz bağ oluşumunu desteklemesi ve elastik lif yoğunluğunu artırmasıyla ilişkilendirilir.
Kollajen yapısını anlayabilmek için, kollajen sentezinin en önemli adımının düz bir zincirin spiral bir yapıya dönüşmesi olduğunu bilmek önemlidir. Silisyum, kolajen liflerinin spiral yapıya dönüşmesinde köprü elementi olarak görev yapar. Silisyum ayrıca kolajen üretimini uyarır, kolajen fiberlerini çapraz bağlayarak bağ dokusunu stabil hale getirdiğinden, yeterli Silisyum alımı şarttır. Ancak yiyeceklerimizin rafine edilmesiyle silisyum içeriği azalırken, yaş ilerledikçe silisyum seviyeleri ve emilimi azalır. Buna ek olarak maalesef, silisyumun elementel formu biyoyararlı değildir. Silisyum takviyelerinin etkinliğini sınırlayan en büyük sorun, silisyumun biyoyararlı formda olmamasıdır. Silisyumun en biyoyararlı formu, ortosilisik asittir (OSA). Ancak OSA, polimerizasyon nedeniyle stabil değildir. Mesoporosil ise yüksek yüzey alanı, büyük gözenek hacmi, ayarlanabilir partikül boyutları ve gözenek çapıyla Dünya’da ilk ve tek suda çözünebilir, polimerize olmayan, yüksek biyoyararlığa sahip silisyum formudur. Bu özelliği sayesinde silisyum eksikliğini gidermeye yardımcı olabilir.
EYTELIA tarafından geliştirilen ve patentli bir teknoloji olan yüksek biyoemilimli (biyoyararlılığı yüksek) silika türünü ifade eden “Triple A Silicium” konsepti, üç farklı formdaki silika bileşiğini temsil eder ve bu bileşiklerin biyoemilimindeki yüksek verimliliği vurgular. Bu teknoloji, silika içeriğinin vücut tarafından daha etkili bir şekilde emilmesine olanak tanır ve biyolojik olarak parçalanabilir nitelikte olduğu için çevresel ve sağlık açısından avantajlar sunar. “Triple A Silicium”, gıda, kozmetik, ilaç ve diğer endüstrilerde kullanım potansiyeline sahip bir inovasyonu temsil etmektedir.
Etki Mekanizması
Mesoporosil tabletler, mide asiditesinde çözündüğünde (pH=2), içerdikleri stabilize silika (SiO2) serbest bırakır. İnce bağırsakta ise pH seviyesi pH=4’e yükseldiğinde, içerdikleri biyoaktif SiO2 su molekülleri ile etkileşime girerek ortosilisik asit oluşturur.
Bu oluşan ortosilisik asit, hızla emilerek kan dolaşımına katılır. Bu süreçte, ortosilisik asit polimerizasyon sürecine girmeden önce hızla emilir. Sonuç olarak, Mesoporosil tabletler, mide asiditesinde silika serbest bırakmanın yanı sıra ince bağırsakta ortosilisik asit oluşumunu gerçekleştirir. Bu özellikleri sayesinde hızlı emilim sağlanır ve ilaç taşıma ve teslimat sistemlerinde etkili bir rol oynarlar. Farmakope yöntemleri kullanılarak yapılan deneyler, Mesoporosil’in ve standart bir mesoporöz silikanın bozunma davranışını ölçmüş ve sonuçlar elde edilmiştir. Bu sonuçlara göre, Mesoporosil’de çözünen silikon miktarının, 8 saat sonra sudaki standart silika ile karşılaştırıldığında 380 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Bu suda mükemmel çözünürlük özelliği, kozmetik, gıda, diyet ve ilaç endüstrileri için büyük bir keşif olarak değerlendirilmiştir.
Sil’innov ve ekibi tarafından geliştirilen yeni patentli yaklaşım yüzey aktif madde gerektirmiyor. Bu yaklaşım, biyolojik olarak türetilmiş bir yüzey aktif madde olan saponinin bir alkil silikat ile kombinasyonuna dayanmaktadır. Probiyotikler gibi canlı organizmaların kullanıldığı popüler formülasyonlarda çatlama ve inaktivasyon gibi zorluklar ortaya çıkabilmektedir. Bu yeni yaklaşım probiyotikler gibi hassas bileşenleri gözenekli yapı içerisinde koruyarak istenen konsantrasyona etkin bir şekilde ulaşılmasını sağlamaktadır. Yüzey aktif madde kullanılmadığı için canlı organizmalara zarar verme riski de azalmaktadır. Yüksek biyoyararlanım yeteneği sayesinde, Mesoporosil etkili bir dozajlama sağlar.
Mesoporosil kokular ve tatlar için taşıyıcı görev üstlendiğinden yardımcı madde olarak uygulamaları vardır. Dolaylı tat maskeleme için kullanılabilir, aromalar desorbe edilebildiğinden nahoş veya acı tadı maskelemede kullanılabilir. Aynı zamanda, %10 ile %34 arasında hatta bazı durumlarda %60’a kadar çıkan yüksek bir ilaç yükleme kapasitesine sahiptir. Hidrojen bağı, ilacın MPS gözeneklerinde hapsolmasını sağlayan hayati güçtür.
Kısaca, Mesoporosil, yüksek biyoemilimli (biyoyararlılığı yüksek) bir silika türü olup biyolojik olarak parçalanabilir bir malzemedir. Su içinde hızla çözünerek vücutta etkili bir şekilde kullanılır. Gıda, kozmetik, ilaç ve benzeri endüstrilerde kullanım potansiyeline sahip olan bu yenilikçi malzeme, biyolojik etkinlik, hızlı çözünme ve deri altına nüfuz etme yetenekleriyle dikkat çekiyor. Mesoporosil’in patentli teknolojisi, üç farklı formdaki silika bileşiğinin birleşimi ile yüksek biyoemilimli bir silika üretmeye odaklanmıştır.




